Yıl 10
Sayı 36
Ocak 2015
1306-3472

Ana Sayfa » Yıl 10, Sayı 36 (Ocak 2015) » BİLİM, ARKEOLOJİ VE GİRİŞİMCİLİK

BİLİM DÜNYASINDAN

 

BİLİM, ARKEOLOJİ VE GİRİŞİMCİLİK

Prof. Dr. İbrahim Birkan
Atılım Üniversitesi, İşletme Fakültesi
Cumhuriyet Gazetesi Bilim ve Teknoloji Ekinde (01-08-2014) yayınlanmıştır.

M.Ö. 738 - M.Ö. 696 yılları arasında Ankara’nın Polatlı-Yassıhöyük bölgesinde bulunan Gordion Kentinde krallığını sürdürmüş olan Kral Midas’ın yaşamı ve ölümü üzerinde mitolojiler yazılmıştır. “Gordion Düğümü” ile, “eşek kulakları” ile “dokunduğu her şeyi altına çevirmesi” ile ve “boğa kanı” içerek intihar etmesi mitolojileriyle ünlü olan Kral Midas’ın Tümülüs ve kalıntıları üzerinde 1957 yılından buyana arkeologlar kazı çalışmaları yapmaktadır. Milattan önce 718 yılına ait olan 53 metre yüksekliğindeki Tümülüs’ün içinde bulunan sürahilerden ve tabaklardan, mezarda bulunan ihtişamlı eşyalardan, ihtişamlı tabuttan Gordion’daki bu Tümülüs’ün Kral Midas’ın son dinlenme yeri olduğu anlaşılmaktadır.

Kral Midas’ın Gordion’daki mezarının açılması tarihin ve mitolojinin en çok tartışılan kralı hakkında yeni bulgular eşliğinde bilimsel tartışmaların başlamasına neden olmuştur. Midas’ın halen Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenen kafatasının üç boyutlu tomografisi çekilerek incelenmiştir. Yapılan bilimsel çalışmalarda Midas’ın doğuştan nadir görülen bir hastalığa yakalandığı ve kulak kanallarının asimetrik olarak doğduğu anlaşılmıştır. Çirkin bir görünüm arz eden bu hastalığın Midas’ı psikolojik olarak çok rahatsız ettiği ve halkından bu durumu gizlemek için Midas’ın devamlı olarak giydiği serpuşla kulaklarını gizlediği ve bu durumun da çeşitli dedikodulara yol açtığı düşünülmektedir.

Kral Midas’ın kafatası üzerinde patologlar tarafından yapılan çalışmalardan kemik dokusunda demir içeren, kan kalıntılarının neden olduğu mikroskobik seviyede kahverengi lekeler saptanmıştır. Bu durum Kral Midas’ın ölüm nedeninin mitolojide anlatıldığı gibi boğa kanı içerek intihar etmesinden olmadığını, başının sağ tarafından alınan bir darbe ile öldüğünü veya öldürüldüğünü ortaya koymaktadır.

Bu anlamda Atılım Üniversitesi ve Ankara Ticaret Odası’nın ev sahipliğinde 24-28 Haziran tarihlerinde Ankara’da düzenlenen, 23. Dünya İş Kongresi’nin Gala Gecesi’nin Polatlı Yassıhöyük Gordion’da, Kral Midas’ın Tümülüsü’nün yanında 2754 yıl sonra “Kral Midas’ın son yemeği “ etkinliği şeklinde yapılması hiç şüphesiz ki çok ses getiren ve alt yapısı sağlam olan bir kültürel etkinlik olmuştur. Bu etkinliğe kongreye katılan delegelerin yanında Ankara’dan diplomatik protokol ve üst düzey bürokratlar da davet edilmiştir. Yemeğin yenileceği Tümülüs şeklindeki tabaklar, kaplar, bardak ve sürahiler özel olarak o gece kullanılmak üzere toprak malzemeden imal ettirilmiş, yenilen yemeğin menüsü ise 32 cm’lik Frig desenleri ile süslenmiş servis tabağına bastırılmıştır. Servis tabağı gecenin hatırası olarak misafirlere yemek sonunda kadife kutu içerisinde hediye edilmiştir. Türkiye Aşçılar Federasyonu Başkanı ve Sheraton Ankara Oteli’nin şeflerinin bir yıl süren çalışmaları neticesinde ortaya çıkan menüde tamamıyla o dönemde yenilen yiyecek malzemeleri sunulmuştur. Gecenin başlangıcında Eskişehir Olgunlaşma Enstitüsünün hazırladığı, İstanbul’daki ajansın sunduğu 14 mankenli özel Frig Defilesi giysileri ve takılarıyla çok büyük ilgi çekmiştir. Defile sonrası yenilen “Kral Midas’ın son yemeği”ni müteakip gecenin taçlandırılması Devlet Opera ve Balesi’nin sahne almasıyla verilen müthiş bir klasik müzik konseri ile yapılmıştır. Midas’ın Kulakları Operası’ndan parçalarla başlayan konser, katılanların çok büyük beğenisini toplamıştır.

27 Haziran 2014 tarihinde Polatlı Yassıhöyük’te, Gordion Müzesi’nin bahçesinde, Kral Midas’ın Tümülüsü’nün başında başarı ile organize edilmiş olan Kral Midas Etkinliği bundan böyle tekrar tekrar yapılabilecek özel bir turizm ürünü olarak turizmcilerin envanterine girmiştir. Türkiye’de turizm sektöründe büyük başarılara imza atmış olan girişimci turizmciler başarı ile ortaya konulmuş olan bu etkinliği, yeni bir turizm ürünü olarak, yemek, defile, müzik şeklinde bir animasyon paketi halinde bölgede veya başka yerlerde, hatta yurt dışında tanıtım organizasyonlarında başarı ile yapılabilirler ve yapılmalıdır.

Pensilvanya Üniversitesi’nde Biyomoleküler Arkeoloji Laboratuarının yöneticisi ve antropoloji profesörü olarak görev yapan Dr. Patrick E. Mc. Govern, içki tarihi konusunda yaptığı çığır açan araştırma ve yayınlarla tanınan bir bilim adamıdır. Mc. Govern özellikle Bereketli Hilal diye adlandırılan bölgeye incelemelerinde büyük yer vermektedir. Bu bölge içinde yer alan Göbekli Tepe dünyada insanların ilk defa yerleşik hayata 12.000 yıl önce geçtikleri, buğday ve arpayı kültüre aldığı ve muhtemelen de ilk yaygın bira üretiminin gerçekleştirildiği yer olarak düşünülmektedir. Elde edilen DNA verilerine göre einkorn buğdayının Göbekli Tepe civarında evcilleştirilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Arpa ve hatta emmer buğdayının da bu bölgede evcilleştirilmiş olduğu düşünülmektedir. Bu konuda yapılan çalışmalar ve araştırmalar devam etmekle beraber arpanın evcilleştirilmesinin buğdaydan sonra geldiği artık kesin olarak bilinmektedir. Bu durum da öteden beri yapılmakta olan tarihte ekmek mi, yoksa bira mı önce geldi sorusunun tartışılmasına daha da anlam kazandırmaktadır. Bu konuda çeşitli teoriler bilim adamları tarafından ortaya atılmakta ve tartışılmaktadır. Jonathan Saver tartışmayı daha da ileri götürerek arpanın evcilleştirilmesindeki gerçek motivasyonun ekmek üretmek değil bira yapmak olduğunu söylemektedir. Bu noktadan hareket eden Braidwood insanların bir zamanlar sadece bira içerek yaşadıkları tartışmasını ortaya atmıştır. İlk insanların doğal etkilerden uzun süre korunma özelliği ve zengin besin değeri olan alkollü içecekleri tercih etmeleri o zaman için makul görülmekle beraber antropolojik açıdan konuya yaklaşan bilim adamları tahıldan fermantasyon yolu ile içki üretmenin çok karmaşık olduğunu, uzun süreç aldığını öne sürerek şarap ve bal şarabının (mead) ekmekten ve biradan daha önce kullanıldığını öne sürmektedirler.

A.B.D.’de bulunan bu formüle uygun bira üretimi hakkı küçük bira üreticilerinin katıldığı bir müsabaka neticesinde Dogfish isimli bir firmaya verildi. Midas formülü diye anılan bu formül ile firma Midas dokunuşu “Midas Touch” isimli birasını yeni bir ürün olarak piyasaya sürdü. 2001 yılında sadece ayda 1700 fıçı bira satışı yapan şirketin şimdi 100 bin fıçıdan fazla bira sattığı bilinmektedir. Şirketin sahibi olan Sam Callanogie yazdığı ve çok satan başarı öyküsünü anlatan “Brewing Up a Business: Adventures in Enterperenaurship “ adlı kitabında Kral Midas’ın mezarından çıkan iksirle elde ettiği büyük başarıyı anlatmaktadır.

Bir açık hava müzesi mahiyetinde olan Anadolu’nun ve bu coğrafyanın ruhunda girişimcilik olan insanlara nasıl ilham kaynağı olduğunu bu vesile ile bir kere daha görmekteyiz. Bizler Ankara’ya bir saat mesafede olan Yassıhöyük’te bulunan Kral Midas’ın mezarından çıkan en büyük hazinenin farkında bile olmamışız. Bu hazineyi değerlendiren okyanus ötesindeki bir girişimci herkesin gıpta ile bahsettiği başarılı bir yatırımcı olabiliyor. Şu anda Kral Midas’ın Tümülüs’ünün yakınlarında henüz açılmamış yüzün üzerinde Tümülüs daha var. Bereketli Hilal bölgesinin önemli bir kısmını oluşturan Anadolu’da açılmamış nice Tümülüsler, Göbekli Tepe olarak bilinen ve yerleşik insanlık tarihinin yeniden yazılmasını gerekli kılan daha nice yeni bulunmuş ve bulunacak hazineler var. Bu hazineler çağımızın bilim ve teknolojisinin yardımıyla keşfedilmek ve değerlendirilmek üzere bekliyorlar.

Gelişen teknoloji ve yapılan bilimsel araştırmalar Anadolu’nun kültürel ve tarihi yapısında çok zengin bir şekilde yer alan arkeolojik değerleri girişimcilik anlayışı ile geliştirip, yeni ürünler yaratma konusunda önemli fırsatlar yaratmaktadır. Bununla beraber bu ülkede sahip olduğumuz sınırsız kültürel, tarihi ve antropolojik mirasın yeterince farkında olmadığımız Kral Midas örneğinden de anlaşılabilmektedir. 

Sahibi: Prof.Dr. Abdurrahim Özgenoğlu
Yayın Kurulu: Prof.Dr. İsmail Bircan, Uzman Nilüfer Ünal, Osman Kutlu
Editör: Gülden A. Pınarcı
İçerik Yöneticisi: Hakan Kolcu
3 Ayda bir yayınlanır.