Yıl 10
Sayı 36
Ocak 2015
1306-3472

Ana Sayfa » Yıl 10, Sayı 36 (Ocak 2015) » 27 ARALIK 1919 VE ANKARALI SEYMENLER

ANKARA DOSYASI

 

27 ARALIK 1919 VE ANKARALI SEYMENLER 

  Gülden A. Pınarcı 
gpinarci@atilim.edu.tr 
   

“Ankara’nın ve Ankaralıların benim gönlümde bambaşka bir yeri vardır.”

 

 

27 Aralık 1919 Cumartesi sabahı… Bin bir macerayı yıpranmış kalesinin duvarlarına yazmış olan Ankara, o güneşli kış sabahında yeni bir tarihin başlangıcını yaşadı. Ankaralılar o gün meşhur tellal Ali Dayı’nın gür sesiyle uyandı. Aslında Ankaralılar daha önceden Mustafa Kemal ve Yeşil Ordu’nun Sivas’tan hareket ettiğini biliyorlar ve sabırsızlanıyorlardı. Beklenen haberi tellal Ali Dayı 27 Aralık günü vermişti:

“ Mustafa Kemal Paşa ve Yeşil Ordu geliyor! Herkes aşağı yüze insin!”

Dikmen sırtlarından esen soğuk rüzgârla birlikte Ankara’ya gelen Mustafa Kemal Atatürk ve Heyeti Temsiliye Ankara Seymenleri tarafından karşılandı. Yıllardan beri hür yaşamaya alışmış ve yiğit ruhunu kaybetmemiş Ankara halkı, Milli Mücadelenin merkezi olmayı hak ediyordu. O gün yeni bir Cumhuriyet’in temelleri atılırken Ankara’nın da kaderi değişti.

Seymenler Cumartesi günü, öğle üstü Ulucanlardaki, Sarı Ahmed’in kahvesi önünden kalktılar. Tam 700 yaya ve 3000 atlı Seymen sıralanarak alay kurdu. Seymen alayları “kızılca gün”lerde kuruluyordu. 

İstanbul işgal altında Yunan orduları durmadan İç Anadolu’da ilerliyor, her tarafta düşmanın yaptığı yıkımlara dair haberler geliyordu. Herkesin ruhunda birikmiş bir heyecan vardı. Her şehir grup grup milli kuvvetler hazırlıyordu. Bu kara günlerin tek umut ışığı Erzurum ve Sivas Kongrelerini yapan Mustafa Kemal Paşa idi. Artık Ankara’ya geliyordu. Ankara’nın her kazasında atlı ve yaya birçok halk sokağa döküldü. Ankaralı Seymenlerin dediği gibi bugün “kızılca gün”dü. Ankara’daki bu coşku ve heyecan bütün Türk milletini yerinden oynattı ve gözler artık İstanbul’a değil Ankara’ya çevrildi. 

O gün Seymen alayının bir kısmı İncesu köprüsünden Dikmen bağlarına, bir kısmı da Çankaya bağları batısındaki Kırşehir’e giden kızıl yokuşun eteklerine kadar dizildi. Bir kısım Seymenler de İstasyon yoluna sıralandı. Öğleden sonra saat üçü on gece bir ses duyuldu:

- “Mustafa Kemal geliyor!...”

Aynı anda uzaklardan bir korno sesi, bütün Ankaralıları yerinden oynattı. Kızıl yokuş toz dumana karışarak alkış ve “yaşa” sesleriyle inledi. Ulu önderin etrafında kalpten bir çelenk ören Ankaralı Seymenler Mustafa Kemal’i Milli Mücadelenin lideri seçti. 

Mustafa Kemal ve Temsil Heyeti üyeleri bu güzel karşılamanın akşamında Keçiören’de bulunan Ziraat Mektebi’nde misafir edildi. Bu mektep binasında Mustafa Kemal, Milli Mücadelenin esaslarını kurarken Türkiye Cumhuriyet’inin temelleri de ileride başkent olacak olan Ankara’da atılmıştı. 

Mustafa Kemal Büyük Nutku’nda Ankara’ya gelişini şöyle duyuruyor: 

Ankara’ya gelişimizi, 27. Kanunuevvel.1335 (27 Aralık 1919) tarihli, şu açık tebliğ ile her yere duyurduk: 

“Sivas’tan Kayseri yoluyla Ankara’ya hareket eden Heyet’i Temsiliye, bütün yol boyunca ve Ankara’da, büyük milletimizin çok sıcak içten gelen vatanseverlik gösterileri arasında, bugün şehre geldi. Milletimizin gösterdiği bu birlik ve karalılık örneği, memleketimizin geleceğine güven konusundaki inançları sarsılmaz bir şekilde güçlendirici niteliktedir.

Şimdilik Heyeti Temsiliye’nin merkezi, Ankara’dadır. Saygılarımızı sunarız efendim.

Heyeti Temsiliye (Temsilciler Kurulu) Namına

MUSTAFA KEMAL”

Seymenlerin hikâyesini ve 27 Aralık 1919’u, o büyük günü seymenlerin kendisinden dinlemek isterseniz çekmiş olduğumuz “Seymenler” belgeselini izleyebilirsiniz. Belgesele kütüphanemiz medya merkezinden ya da kütüphanemiz web sayfasından ulaşılabilir. 

Seymenler Belgeseli paylaşan: atilim_universitesi

Kaynaklar:

Enver Behnan Şapolyo; Atatürk ve Seymen Alayı, Ankara Kulübü Yayınları, Ankara, 2002. 

Fotoğraflar Ankara Kulübü Derneği’nden alınmıştır. 

Sahibi: Prof.Dr. Abdurrahim Özgenoğlu
Yayın Kurulu: Prof.Dr. İsmail Bircan, Uzman Nilüfer Ünal, Osman Kutlu
Editör: Gülden A. Pınarcı
İçerik Yöneticisi: Hakan Kolcu
3 Ayda bir yayınlanır.