34 Yıl:
9 Haziran
2014 ISSN:
1306-3472

Ana Sayfa » Yıl 9, Sayı 34 (Haziran 2014) » EDİTÖRDEN

EDİTÖRDEN

 

 


Gülden A. Pınarcı
gpinarci@atilim.edu.tr

"Yaşarken yer altındaydım kör ettiler beni.

    Ölürsem yer üstünü isterim, aydınlığa gömün beni..."

                                                                              Can Yücel

301 CAN. Onların yolları karanlık, yükleri ağır, nefesleri yarım idi. Tek aydın olan tertemiz yürekleri ve baretlerinde taşıdıkları küçücük ışıktı. O ışık ki sadece baktıkları yeri aydınlatıyordu. Güneş onlar için kömür karası doğardı, onların ışığı yedi kat yerin altından çıktıkları zaman ay ışığıydı. Onların gündüzleri zifiri karanlıktı. Zifiri karanlık nasıl bir siyahlıktır? Hiçbirimiz onlar kadar bilemeyiz. Onlar zifiri karanlıkta sarı baretleriyle 301 yıldızdı. Yıldızlarımız kaydı, gece değil artık sadece karanlık olan gündüzlerimiz, yüreklerimiz kömür karasına büründü. Soma’da hayatını kaybeden 301 canın ailesinin, yakınlarının ve hepimizin başı sağ olsun.

Bültenimize emeği geçenlerin her sayıda fotoğraflarına yer verilirdi bu sayıda fotoğrafları yok.  Onun yerine acı var, yerine hüzün.

Bültenimizin bu sayısını üniversitemize ayırdık. Bu aylarda öğrenciler üniversite sınavlarına hazırlanıyor. Birçoğunun düşüncesinde acaba hangi üniversiteyi tercih etsem sorusu var. Biz de üniversitemize yer vererek öğrencileri ve velileri biraz olsun bilgilendirmek istedik. 

34. sayımızda siz değerli okuyucularımızı bekleyen konuklar ve konular şöyle:

 

MAKALELER

Meslek Tercihleri Yıllara Göre Değişiyor Mu?  (M. Hasan Atasoy):

ÖSYM sınav sonuçları ve sınav sonrası açıkladığı tercih edilme sayıları incelenerek yıllara göre favori meslekler içinde sıralamada bir değişiklik olup olmadığı incelenmeye çalışılmıştır.

Devlet üniversitelerinde doluluk oranı genelde %100 civarında olduğu ve vakıf üniversitelerinde bölüm yerine bursluluğa göre programlar belirlendiği için çalışmada daha seçici olması amacıyla vakıf üniversiteleri dikkate alınmıştır. Bu çalışmada 2008 yılından itibaren vakıf üniversitelerinde genelde %100 doluluğa sahip programlar incelenmiştir. İncelemede ise yıllara göre bu programların kontenjanları, bu programlara en son yerleşen öğrencinin başarı sırası ve yıllara göre ÖSYM'nin açıkladığı tercih edilme sayıları dikkate alınmıştır.

Dünya Sıralamalarında Türk Üniversitelerinin Yeri (M. Hasan Atasoy):

Dünyada üniversitelerin niteliğini sıralayan çalışmalar, 2000’li yılların başlarında paylaşılmaya başlanmıştır. Ülkemizden de başlarda birkaç üniversite bu sıralamalarda yer alırken, eson yıllarda gerek devlet gerekse de vakıf üniversitelerinin kendi bünyelerinde bu konuya eğilmeleri sonucunda ülkemizden bu sıralamalarda yr alan üniversite sayısı yıllara göre gittikçe artmaktadır.

Sıralama sistemleri üniversiteleri sıralarken makale sayısı, belirli tarih aralığında yayınlanan makalelere yapılan atıf sayısı, yayın yapılan derginin saygınlığı gibi göstergeleri dikkate almaktadırlar.

 

ANKARA DOSYASI

Bir Kenti Tanımak: Ankara Digital Kent Arşivi (Gülden A. Pınarcı):                                               

“Bir kenti tanımak bir insanı tanımak gibidir” demiş şair. Gerçekten bir kenti tüm yönleriyle tanımak ve onun içinde onu bilerek yaşamak için ne gerekir? Bu soruya tarihi yerleri ve müzeleri gezmek, merkezleri dolaşmak, insanlarıyla konuşmak, yöresel yemeklerini yemek, popüler mekânlarına gitmek, o kentle özdeşleşen objeleri bilmek, müziğini dinlemek şeklinde cevap verilebilir ama yine de bunun bir kenti tanımak için yeterli olacağını düşünmüyorum.

Şairin dediğinden yola çıkarsak bir insanı önce bize sunduklarıyla ve gösterdikleriyle tanırız. Ama bu bize yetmez, geçmişini merak ederiz; çünkü tanıdığımız insanı yaratan şey geçmişinde yaşadıklarında saklıdır. Tıpkı kentlerin geçmişinde saklı olanlar gibi.

 

EDEBİYAT KÖŞESİ

Savaş Zafer Şahin ve Şehreküstü  (Gülden A. Pınarcı):

Edebiyat Köşemizin bu sayıdaki konuğu Atılım Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Zafer Şahin. Savaş Bey bizlere yeni çıkan Şehreküstü kitabının hazırlık aşamalarını, bu maceranın nasıl başladığını ve kitapla ilgili merak edilen birçok sorunun cevabını samimiyetle paylaştı. Şehreküstü’nün varoş kelimesi yerine kullanıldığını, eskiden kentlerimizde Şehreküstü mahallelerinin olduğunu, yani kendilerini şehrin dışında kabul edenlerin olduğunu dile getiren Şahin, günümüz için şunları söyledi:

“Bu kavram bana çok ilginç geldi; çünkü belki o dönemin insanları için sonradan gelen insanların yaşadıkları şehrin kenarındaki bu mahallelere Şehreküstü deniyorken sanki günümüzde şehrin her yeri bir Şehreküstü hale gelmişti. Kimse yaşadığı mahalleye, semte, yaşadığı kentin değerlerine duyarlı değil, bu duyarlılığımızı kaybetmiş durumdayız.”

 

SOHBET KÖŞESİ

Atılım Üniversitesi Uzaktan Eğitim Sistemi (Gülden A. Pınarcı- Halil Güneş):

Elektronik bültenimizin bu sayısında Atılım Üniversitesi Uzaktan Eğitim Teknik Koordinatörü Serdar Altınbaş’la birlikteyiz. Serdar Bey sohbetimizde uzaktan eğitim sistemiyle ilgili merak edilen sorularımızı içtenlikle cevapladı. Uzaktan eğitimin aslında tamamen gelişen dünyanın, modern çağın ihtiyaçları çerçevesinde doğmuş bir sistem olduğunu dile getiren Serdar Bey, üniversitemizin bu sisteme geçişinden şu şekilde bahsetti:

“Atılım Üniversitesi de 2008 yılında resmî olarak Uzaktan eğitim faaliyetlerini başlattı. Şu anda da olduğu gibi 2008’de de İşletme Yönetimi MBA dediğimiz, Türkiye’de MBA ismiyle bilinen uzaktan eğitim İşletme Yönetimi Yüksek Lisans Programı, Bilgisayar Programcılığı Ön Lisans Programı ve Turizm ve Otel İşletmeciliği Ön Lisans Programıyla üç programla 2008 yılında uzaktan eğitim hayatına başladı. Bu sene itibariyle de başvurularımız devam ediyor.”

 

SİNEMA KÖŞESİ

Yurttaş Kane (Citizen Kane) (Gökhan Keskin)

Bu yazımda sizlere, sinema ve çekim teknikleri açısından yüzyılın filmi kabul edilen ve Sinema-TV bölümlerinde sinema tarihi dersinde okutulan Orson Welles’in ilk uzun metrajlı filminden bahsedeceğim. Sinema anlayışına, özellikle montaj, deep focus tekniği ve makyaj bakımdan, birçok yenilikçi katkılarda bulunan 1941 yapımı Yurttaş Kane’dir filmimizin adı.

 

BİLİM DÜNYASINDAN

Bilim Kurgu'nun “Şimdiki Zaman” Hali (Yrd. Doç. Dr. Özlem Şahin Soy ):

Bilgi teknolojisi ve “sibernetik”in en azından popüler ürünler gözönüne alındığında çağdaş tekno-bilime hakim olduğu görülmektedir. Bu alanlarda özellikle II. Dünya Savaşı sonrasında muazzam bir gelişme gözlenmiştir. Bilgi teknolojisi sosyal, kültürel, politik ve ekonomik ilişkileri küresel ölçüde her geçen gün biraz daha fazla etkisi altına almakta, uygulamaları ve geliştirdiği tanımlarla yer-zaman mefhumlarının anlaşılma şeklini, “birey- öteki” ya da “insan-makine” gibi “ikili karşıtlık”ların tanımlarını değiştirmektedir. Jenny Wolmark “Cyberculture” başlıklı makalesinde “siberkültür”, “siberteori” ve “siberuzay” kavramlarını bu açıdan incelemeye başlamış ve zaman kavramının doğrusal (linear) bir gelişme olarak algılanmasının sona ermesiyle, post-modern kültürün sadece bir tarihe sahip olma duygusunu kaybetmediğini, aynı zamanda geleceğin de gittikçe güçlenen bilim-kurgusal bir şimdiye dönüştüğünü öne sürmektedir. Ancak, post-modern kültür şartlarının ortaya çıkardığı bakış açısıyla birlikte bilgi teknolojisi ve bio-teknolojinin gelişimi, “gerçek-sanal”, “insan-yapay”, “birey-öteki” ilişkilerinin yeniden gözden geçirilmesini sağlamıştır. 

 

Keşif Aracı ( Dinçer Azapçı) : 

Bilgi Çağı” diye adlandırdığımız çağın en büyük farkı bilgiyi elde etme yöntemleri üzerine kurgulanmış olmasındandır. Artık birçok alanda başarı sağlamak için “o” şeylerin bilgisine sahip olmamız yeterli olmaktadır. Son 50 yıllık süreci baz aldığımızda insanoğlunun sahip olduğu bilgi bayt’lardan eksabaytlara, yottabaytlara kadar uzanmakta, cep telefonlarımızdan çektiğimiz fotoğraflar onlarca floppy disk kadar alan kaplamaktadır.  Artan bilgi, dolayısıyla bilgi kirliliğini de beraberinde getirmektedir.  Eğer ki  bu dönemi bilgi elde etme dönemi, bilgiye ulaşma dönemi olarak düşünüyorsak bilgiyi arama davranışlarını da çağa uygun olarak düşünmek zorundayız. Eskiden kütüphane katalogları arasında geçirilen meşakkatli bilgi arama davranışı kendini elektronik ortama, kütüphane otomasyon sistemlerine bırakmıştır. Veritabanlarının kullanımının yaygınlaşmasıyla da çok sayıda veritabanının aynı anda taranma sorunu ortaya çıkmış ve belli yöntemler aracılığıyla bu sorunların üstesinden gelinmeye çalışılmıştır.

 

YANSIMALAR

Atılım Üniversitesi Mezunu Olmak ( Pınar Demirtaş): 

Bültenimizin 34. sayısında Yansımalar köşemize Atılım Üniversitesi Mezunu Zafer Yapıcı’yı konuk ettik. Zafer Bey şu anda EBSCO firmasında çalışıyor, aynı zamanda mezun olduğu üniversitenin kütüphanesine de yazılım desteği veriyor.  2004 yılında üniversitemizin Bilgisayar Mühendisliği Bölümüne başlayan Zafer Bey öğrencilik anılarını ve üniversite yıllarını bizlerle paylaştı:

“Atılım Üniversitesi tercihim açık konuşmak gerekirse ÖSYM formlarından burası denk geliyordu ve istediğim bölüm vardı. Genel olarak diğer özel üniversitelere baktığımızda buradaki hocalar beni Atılım Üniversitesine çekti.”

Sahibi: Prof.Dr. Abdurrahim Özgenoğlu
Yayın Kurulu: Prof.Dr. İsmail Bircan, Uzman Nilüfer Ünal, Osman Kutlu
Editör: Gülden A. Pınarcı
İçerik Yöneticisi:
3 Ayda bir yayınlanır.