Ana Sayfa » Yıl 8, Sayı 31 (Ekim 2013) » EDİTÖRDEN
EDİTÖRDEN
Gülden A. Pınarcı
gpinarci@atilim.edu.tr
Ağaçların kızıla, yaprakların sarıya boyandığı bir sonbahar mevsiminde sizlere merhaba diyoruz. Göklerin mavi gülümseyişi giderken mevsimlerin en hüzünlü olanını, sonbaharı alkışlıyor dökülen sarı yapraklar… Ve ağaçlar, çıplak kalıyor.
Üniversitemize yeni gelen öğrencilerimiz sonbaharın hüznüne inat yeşeren umutlarımız. Her geçen gün gelişerek büyüyen üniversitemize “Geleceğe İz Bırak”mak için gelen öğrencilerimize kütüphanemiz adına “Hoş geldiniz” diyor, yeni eğitim öğretim yılında başarılar diliyorum.
Bizim için her sayı farklı bir soluk demek. Her sayıda daha güçlü nefes almayı öğreniyoruz. Siz okurların desteği bizleri daha çok üretmeye ve çalışmaya itiyor. Sizin gücünüz bizim gücümüz oluyor. Sizden aldığımız gücün ve katkının etkisiyle 31. sayımızda yenilenen web sayfamızla karşınıza çıkıyoruz. Emeği geçen herkese teşekkür eder, içeriği zengin bu sayımızı ilgiyle okuyacağınızı umarım.
Bültenimize şöyle bir göz gezdirelim dersek:
MAKALELER
EKONOMİK VE FİNANSAL KRİZLER DÜNYASINDA KISA BİR GEZİNTİ (Prof. Dr. Sinan Sönmez): İlk ekonomik ve/veya finansal kriz nerede ve hangi tarihte patlak verdi? Yakın tarihlerde yayımlanan ilginç bir makalede(1), ilk krizin İngiltere’de 1340 yılında ortaya çıktığı belirtilmektedir. Bu tarihten 18. yüzyılın sonuna uzanan zaman diliminde Avusturya, Fransa, İngiltere, İspanya, Portekiz ve Prusya’da yaşanan toplam 20 krizden 19’u dış borçtan kaynaklanmıştır. Fransa (8) ve İspanya (6) krizlerin sıklıkla görüldüğü ülkeler olarak ön plana çıkmaktadır. Özellikle son iki yüzyıla krizler damgasını vurmuştur. 2007 Sonbaharı’nda belirmeye başlayan ve 2008’de somutlaşan son küresel krize gelmeden önce, geçmişteki sarsıcı etkiler yaratmış krizlerden bir bölümüne kısaca göz atalım.
BOYAMAK NE KADAR ZOR OLABİLİR? (Doç. Dr. Cansu Betin - Yrd. Doç. Dr. İnci Erhan): Botaniğe ve dağcılığa meraklı olan 21 yaşındaki İngiliz genç Francis Guthrie (1831- 1899) bir gün elindeki İngiltere haritasını boyarken bir şey fark etti. Görünüşe göre bütün haritayı, birbirine komşu* bölgeler farklı renklerden olacak şekilde, boyamak için dört renk yeterli idi. Bunu ispatlayabilir miydi? Francis matematik eğitimi gördüğü Londra Üniversitesinden iki yıl önce mezun olmuş, ardından da hukuk eğitimi almıştı. Bu çıkarımını, kendisi gibi matematik eğitimi gören küçük kardeşi Frederick aracılığı ile, öğrencisi olduğu dönemin ünlü matematikçilerinden Augustus De Morgan’a iletti (23 Ekim 1852). Dört Renk Problemi De Morgan’ı çok etkilemiş ve heyecanlandırmıştı. Öyle ki aynı gün meslektaşı Sir William Rowan Hamilton’a bir mektup yazarak problemi anlattı.
ANKARA DOSYASI
İÇ İÇE GEÇMİŞ ZAMANLAR SAHNESİ: ANKARA KALESİ: Her şey Frig Kralı Midas’ın rüyasında bir gemi çapasını görmesiyle başladı. “Şimdiki Polatlı yöresinde Gordion şehrinde bulunan Friglerin kralı Midas bir gece rüya görür. Rüyasındaki ses, ona ‘Topraklarında hemen bir gemi çapası ara ve o çapanın bulunduğu yere bir şehir kur, bu şehir sana mutluluk getirecektir’ der. Bunun üzerine Kral Midas, tüm adamlarını, bölgede ‘gemi çapası’ aramak üzere gönderir. Bugünkü Ankara Kalesi’nin bulunduğu yerde, bir gemi çapası bulurlar. Bunun üzerine, hemen oraya bir şehir kurarlar. Kurulan şehrin adına ise, gemi çapası anlamına gelen ‘Anker’ ya da ‘Ankira’ ismini verirler.”
KALENİN BAĞRINDA YAŞATTIĞI BİR KÜLTÜR: TİL-TUR KÜLTÜREVİ: Bültenimizin bu sayısında Ankara’yı eteklerinde yaşatan, koruyan, çok sayıda medeniyete kucak açan, aynı zamanda çok sayıda medeniyeti uğurlayan Ankara Kalesi’ni ziyaret ettik. Kalenin içinde yaşattığı bir kültürevi dikkatimizi çekti. Til-Tur Kültürevi adını taşıyan bu mekân Kırım kültürünü yansıtıyor. Kültürevi sahibi Hicran Aktaş Şenkal, Ankaralı Çilingir Kerim Efendi’ye ait olan evi 1996 yılında onardığını ve bu tarihi yapının içini büyükannesinden kalan el dokuması duvar süslemeleriyle bezediği dile getirdi. Kalede yaşanan değişimlerin canlı tanıdığı olduğunu belirten Şenkal, bizlerle kaledeki değişimleri, kültürevini ve yaşamını paylaştı.
“Ankara’da aşağı yukarı eğitimci olarak 20-25 sene geçirdim. Bu arada Altındağ ilçesindeydim, burada olduğum için gerek ilk meclis, ikinci meclis zaten yeni meclise biz öğrenciyken 60 yılında gidiyorduk, tarihi yerlerle ilgili geziler yapıyordum. Buranın bu şekle nasıl geldiğinin canlı tanığıyım.
…
1993 yılında Turgut Özal’ın vefatı üzerine emekli olarak Kale’ye geldim ve araştırmalara başladım.”
SOHBET KÖŞESİ
ATILIM ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ POF. DR. ABDURRAHİM ÖZGENOĞLU: Bu sayımızın Sohbet Köşesi’nde Atılım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdurrahim Özgenoğlu’na yer verdik. Yeni eğitim öğretim yılına girdiğimiz bu günlerde Sayın Özgenoğlu ile samimi bir sohbet gerçekleştirdik.
EDEBİYAT KÖŞESİ
ŞAİR ABDÜLKADİR BUDAK’LA ŞİİR VE SİNCAN İSTASYONU ÜZERİNE SÖYLEŞİ: Eğitim öğretim yılına yeni girdiğimiz bu sayımızda E-bültenimizin Edebiyat Köşesi’nde sizleri Ankara’ya gönül veren şair ve yazarlarla tanıştırmak istedik. İlk konuğumuz Şair Abdülkadir Budak ve konu da şiir. Abdülkadir Budak, bizlerle şiire bakışının yanı sıra yaşam hikâyesini içtenlikle paylaştı.
“Tren, istasyon gibi imgelerin bende şiirsel karşılığı dışında, anneyle ve ekmekle ilgisi olmuştur hep. Daha önce dediğim gibi, ilkokula başladığımda Sincan’a yerleşmiştik. Babam hastaydı, elden, ayaktan düşmüştü. Annem Ankara Şeker Fabrikası’nda çalışmaya başlamıştı ve işine banliyö treniyle gidip geliyordu. Annemi kardeşlerim uykudayken kalkıp uğurlamayı ve akşam olunca karşılamayı vazife edinmiştim. Tren penceresinden el sallayışını görmek…”
BİLİM DÜNYASINDAN
ROBOTLAR VE MEKATRONİK MÜHENDİSLİĞİ (Prof. Dr. Abdülkadir Erden): Robot kelimesi, ilk kez 1926 yılında kullanılmasına rağmen akademik olarak robot kavramını ilk öneren bilim ve mühendislik insanlarından biri 12. yy’da Selçuklu döneminde El-Cezeri’dir. Ünlü bilim adamı hizmetçilerin yerine iş yapan ve sultana hizmet eden otomat makinalar (robotlar) önermiş ve tasarlamıştır. Çağdaş bilim ve teknolojik gelişim süreci içinde ve 21. yy başında ulaşılan düzey itibarı ile robot kavramı, robot teknolojisi ve uygulamaları, insan ve toplum yaşamını değiştirecek, insan konforu (sağlık, barınma, gıda ve beslenme, eğitim, eğlence, seyahat vb.) ve güvenliği ile ilgili temel kavramlarda ve uygulamalarda köklü değişimlere yol açacak önemli bir bilimsel, mühendislik ve teknolojik aşama olarak yaşanmaktadır.
Yayın Kurulu: Prof.Dr. İsmail Bircan, Uzman Nilüfer Ünal, Osman Kutlu
Editör: Gülden A Pınarcı
İçerik Yöneticisi:
3 Ayda bir yayınlanır.